Corsair HS80 RGB Wireless İnceleme

Corsair’in HS serisi, teknik açıdan safkan oyuncu ürünlerini barındıran bir aile olsa da biraz farklı bir yerde duruyor ve şimdiye dek iddiasız ama şık tasarımlarıyla kendilerine ayrı bir fan kitlesi yarattı diyebiliriz. Daha önce HS35, HS60 PRO ve HS70 modelleriyle konuğumuz olan aileyi çok beğendiğimiz malumunuz. İşte, abartılı renkler ve ışık gösterileri gibi şeylerden hoşlanmayan oyuncuların tercihi olan serinin artık yeni bir top modeli var.

Corsair HS80 RGB Wireless‘ın farkı ismiyle başlıyor; ilk defa HS serisi bir üründe RGB aydınlatma kullanılmış ama merak etmeyin, bu aydınlatma sadece logoyla, oldukça sınırlı tutularak serinin o “piyano gibi şık” havasına zeval getirilmemiş. HS80 tasarım anlamında tamamen yeni bir ürün olsa da serinin genel havasını taşıyor; abartısız, şık ve son derece kaliteli bir hisse sahip. Baş köprüsünde plastik kullanılırken, 90 derece içeriye dönebilen sürücüleri köprüye bağlayan kısımlar metal ve oldukça da sağlam. 367 gram ağırlığındaki kulaklık “ağırlığını” her açıdan hissettiriyor. Corsair

Corsair HS80 firmanın ilk headbandli modeli ve baş köprüsünde herhangi bir açıklık ayarı bulunmuyor. Bunun yerine headband’i ayarlayabiliyorsunuz ama ilk seferde başıma göre ayarlamam biraz zaman aldı, yalan yok. Keşke headband için ekstra ayar düzeneği koymak yerine Plantronics RIG500 serisindeki gibi kendi gerginliğini ayarlayan basit bir sistemi tercih etselermiş. Bunun dışında ürün son derece rahat, başınıza göre ayarladığınızda saatlerce rahat ediyorsunuz. Ürün 20 saate pil ömrüne sahip. Yüksek sesli Discord konuşmaları, pek aksiyonlu oyunlar ve bolca Sabaton

Ne demiştik, 367 gram. Ne ağır ne de hafif. Bu malzeme kalitesindeki bir üründen beklendiği gibi. Bir ufak eleştiri, sürücülerin dış kapağı çok fazla parmak izi tutuyor ve temizlemesi güç. Üzeri de öyle düğme falan kaynamıyor. Sol tarafta açma kapama tuşu, ses açma kapama düğmesi ve şarj durumunu da gösteren (yeşil-turuncu-kırmızı) çalışma ışığı mevcut. Ürün sizi açma/kapama, bağlanma ve şarj durumlarında sesli olarak uyarıyor. Aynı uyarı mikrofon için de mevcut.

HS80’de çıkartılabilir bir mikrofon tercih etmemiş Corsair. Bizi rahatsız etmedi. Mikrofon yukarı katlandığında görüş alanınızdan çıkıyor ve üst/alt noktalarda kendisini açıp kapatıyor. Oldukça esnek olsa da öyle ağzınıza kadar sokamıyorsunuz, zaten yapmayın da. Mikrofon omnidirectional olduğundan çevresel sesleri bir miktar içeri kaçırabiliyor ancak performansı, netliği son derece başarılı. Sadece karşıya verdiği sesin seviyesi alıştığımızdan bir miktar düşük geldi, oyun grubundaki arkadaşlarımız ise bir anormallik sezmedi.

Gelelim performans tarafına. HS80’de kullanılan 50mm neodimyum mıknatıslı sürücüler 20Hz-40KHz gibi oyuncu kulaklıkları için olağan dışı kabul edilebilecek bir frekans tepkisi veriyor. Bildiğiniz gibi 20Khz bizim fani bedenimizin algılayabildiği üst sınır ancak bu sınıra yaklaştıkça distorsiyonun miktarı artabildiğinden HS80’in masaya koyduğu özellikler son derece dikkat çekici. Ürün kablolu (USB-C ile 24K 96KHz) ve kablosuz (24K 48KHz) olarak kullanılabiliyor. Corsair’in Wi-Fi adaptörü biraz irice ama onun da bir sebebi var. Eğer başka Corsair ürünleri kullanıyorsanız (mesela fare, klavye, kulaklık) hepsini tek adaptörle (multipoint) çözebiliyorsunuz, bu da USB slotundan tasarruf demek. Corsair’in Slipstream Wireless teknolojisi 20 metreye kadar bağlantı sağlamayı vaadetse de bu biraz da evinizin şekline şemaline bağlı bildiğiniz gibi. Tabii burada devreye Wi-Fi bağlantınızın menzili ve kalitesi de giriyor. Neyse buraya çok girmeye gerek yok, konuyu biliyorsunuz.

Bir diğer konu, Dolby Atmos. Şimdiye kadar test ettiğimiz pek çok kulaklık Dolby Atmos’a kendisini göstermekte problem yaşamıştı, ben de sonunda gidip uygulamayı satın almıştım. HS80 ise Dolby Access uygulamasıyla en kolay anlaşan ürün oldu. Dolby Atmos sayesinde o an ne yapıyorsanız (film-oyun-müzik) tamamen kendi beğeninize uygun bir sanallaştırma performansı yakalayabilirsiniz.

Oyunlardaki sanallaştırma performansı alıştığımız Dolby Atmos kalitesinde, müzik konusunda ise ben iCUE‘nun standart Flat ayarlarını pek de kendi damak zevkime uygun bulmadık. Biraz zaman geçirdikten sonra ise sahnesiyle, tizlerden baslara kadar sunduğu şahane dengeyle bizi etkilemeyi başardı. Money For Nothing‘in hakkını verebilen kaç oyuncu kulaklığı var ki şurada?

Bir diğer güzel konu, üründe PS5 ve PS4 desteği, kablosuz olarak mevcut. Tek yapmanız gereken Wi-Fi adaptörünü konsolunuza takmak ve birkaç saniye içinde bağlanabiliyorsunuz. Bu kadar. Son olarak üründen verim alabilmek için iCUE’nun yanında Dolby Access de kurmanız gerekiyor. Yani çok taşınabilir bir ürün yok karşımızda, bu da normal.